Böbrek Nasıl Çalışır, Böbrek idrarı ayırıp kanı temizlemeye yarayan ve karın boşluğunda omurganın hemen yanında bulunan sağlı sollu iki organdan her biridir. Her biri ortalama 10 cm boyunda, 150 gram ağırlığında, dış görünümleri fasulye tanesini andırır. Her böbreğin üst tepe kısmında bulunan önemli hormonlar kana salgılayan birer "böbreküstü bezi" bulunur.
Böbreğe bağlanan atar damar, toplar damar, sinirler ve idrar kanalı "bilum" adı verilen karın bölgesinden giriş yaparlar. Böbrek, ana dokusu olan yaklaşık bir milyon "nefron" adı verilen mikroskobik kılcal damarlar yumağından meydana gelmiştir. Böbreklerin görevini incelediğimizde; Kanın asit-baz dengesini sabit tutar. Vücudun su ve elektrolit dengesini sağlar. Zararlı maddeleri idrar yoluyla vücuttan dışarı atar. Bu demektir ki, bir insan böbreksiz yalnız 2-3 hafta kadar yaşayabilir. Fasulye tanesi şeklindeki iki böbrek vücudun iki yanına yerleşiktir. İdrar böbreklerden çıkıp, idrar yolundan geçer ve alt karında pelvis de bulunan idrar kesesine dolar. Böylece idrar kesesi genişler ve beyne idrar yapma uyarısını yollar. Böylece idrar boşaltma ihtiyacı gerçekleşir. Yenilenlerin, atılan maddelerin miktarı ve bileşimi üzerinde etkili olduğu muhakkaktır. Bu arada kahvedeki kafein, sigaranın nikotini gibi bazı maddeler vücut için hiç gerekmeyen bir niteliğe sahip olduğundan bunlarda kandan alınarak idrara dönüşürler. Buda idrarda bir kafein ve nikotin kokusunu verir.
İdrar sistemini incelediğimizde
İdrar yolunun temel organı böbreklerdir.
Karın boşluğunun hemen altındadır.
İdrar kanalları 20-25 cm uzunluğunda olup idrar torbasına açılırlar.
Mesela böbrekler tarafından dengesini ayarlayan maddelerden biri de sodyumdur.
Fazlaca tuzlu yiyen kişilerin idrarındaki sodyum miktarı yüksek olur.
İdrarda bazı inorganik tuzlarla, organik maddeler de bulunur.
En yoğunu ise: Organik maddesi üredir.
Böbreklerin çalışması, Buradaki anlatım böbreklerin detaylı yapısının çok küçük parçalarıdır. Böbreklerdeki bir tek işlemin, salgılanan bir maddenin üzerine yazılmış kitap, yapılmış sayısız araştırma ve deney vardır. Bu arada insan vücudu üzerine yapılan bütün çalışmalar tek bir sonucu ortaya koymuştur. Vücudu oluşturan parçaların tümü bir bütün olarak var olmak zorundadır. Çünkü yaşamımızı sürdürebilmek için vücudun bir bütün olarak çalışmasıyla ilişkilidir. Böbrekler alınan her türlü sıvıyı, tuzu ve vücutta olan zararlı maddeleri, kanı süzerek vücuttan idrar olarak atar. Böbreklerde süzme işini yapan küçük birimler "nefron" vardır. Her bir böbrekte yaklaşık bir milyon nefron bulunur. Böbrekler vücudun su miktarını kontrol konusunda bir hassasiyet oluşturur. Susuzluk hissini uyandıran ise tükürük bezleridir. Bu bezler yeterince salgılama yapamazsa, ağızda kuruluk hissi verir. Su kaybı, vücut ağırlığının %10'una ulaştığı zaman hücreler üzerine düşen görevleri gerektiği gibi yapamazlar. İçilecek suyun miktarını ise beynin hipotalamus denilen bölümünde bulunan su içme merkezi tespit eder. Böylece vücutta ne kadar su bulunduğunu bilir, azaltarak ya da çoğaltarak su seviyesini gerektiği ölçüde tutmayı başarır.
